17 Ekim 2011 Pazartesi

Varsa bir çay bardağı "kelin kendi merheminden" almaya geldim.

İçimde o kadar çok duygu birikti ki konuşursam bir bir dağılırlar tutamam diye korkuyorum.En son kaybetme korkuları yaşamıştım nitekim o dönem için büyük kayıplar verdim,6 ay önceki adıyla kayıp şimdi ki adıyla “tecrübe”.
    Ne kolay değil mi insanların karşınıza geçip nutuk atması”.Üzülme bak ne büyük tecrübeler edindin,sen neleri atlattın buda bir şey mi demeleri.”Bugün doğrudan o tecrübe denen kavrama sesleniyorum iyisin güzelsin belki pek çok acıyı hatayı önleme özelliğinde var ama neden bu kadar can yakıcı şekilde oluşuyorsun?Nedendir bizim,başkalarının hatalarından ders almayı bilemeyişlerimiz?.Hani o bilir kişi hep anlatır ya “yapma etme bak oda aynı”diye,sahi o insanın karşısındaki farklıdır da senin ki epeyce sütten çıkma ak kaşık mıdır?Ah ne olacak bu insanlara her seferinde güvenişlerimiz.Neden her iyi niyet cezalandırılır ki neden her düşüncenin sonu koskocaman bir hayal kırıklığı olur.
   Yoruldum.Duygularımdan da duygusuzlaşmaktan da.Artık hayallerime birer birer neşter vuruyorum.Doktor muyum ben?Yada terzi?Hadi kesip biçip üstümüze uygun hayaller tasarlayalım mı ne dersiniz?Çünkü nedense beklentiler ya bir beden büyük ya dar geliyor, sonuçta hep bir potluk hep bir üste oturmama durumu.
   Velhasıl kelam keşke ilk seferinde nokta atışı yapabilsek değil mi?O doğru insanı bulabilsek.Üzüntülerimiz değer birisi için olsa,çabalarımız onun yolunda bir mükafat sayılsa.Getirin şimdi karşıma bir üzgünü nasıl tecrübelerimden yararlanarak tavsiyeleri sıralarım,nasıl bak öyle yapma doğrusu şudurculuk budurculuk oynarım.Ama bakın ben o merhemi olmayan kelim.Sizde varsa bana biraz ödünç merhem verir misiniz?Bu sefer ladeslerim boyumu geçti bile bile canım yanmakta.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder